“Milk Me!” is a compelling video performance that delves into the complexities of the motherhood experience within a contemporary context. The artist, surrounded by black drapes in a profile shot, attempts to extract milk from her chest using a yellow machine placed on the left side of the screen. The sound of the machine adds an auditory layer to the visual narrative. The artist’s hands maneuver the machine, emphasizing the struggle to extract milk, and only a minimal amount is produced.
The choice to use a machine instead of nurturing the child directly introduces a poignant theme of detachment and the absence of tactile connection. This portrayal of extracting milk in the darkness with a mechanical device rather than a mother-child interaction creates a challenging and uncomfortable atmosphere. The title, “Milk Me!” adds a layer of provocation, inviting viewers to contemplate the societal and personal implications of mechanizing a deeply human and intimate act.
The work prompts reflection on contemporary challenges faced by mothers, addressing issues of distance and alienation in a world increasingly influenced by technology. It serves as a thought-provoking commentary on the intersection of motherhood, technology, and societal expectations, questioning the impact of modernity on the most fundamental aspects of human connection.
“Beni Sağ!” başlıklı etkileyici bir video performansı, çağdaş bir bağlam içinde annelik deneyiminin karmaşıklıklarına dalmaktadır. Sanatçı, profil bir çekimde siyah perdelerle çevrili olarak, ekranın sol tarafına yerleştirilmiş sarı bir makine kullanarak göğsünden süt çıkarmaya çalışır. Makinenin sesi, görsel anlatıya işitsel bir katman ekler. Sanatçının elleri, süt çıkarmak için verilen mücadeleyi vurgulayarak makineyi manevra yapar, ancak sadece minimal bir miktar üretilir.
Çocuğa doğrudan bakım yapmak yerine bir makine kullanma tercihi, bir duyusal bağlantının eksikliği ve kopukluğuyla ilgili dokunaklı bir tema sunar. Bu mekanik bir cihazla karanlıkta süt çıkarma tasviri, annenin çocukla etkileşim yerine bu eylemi gerçekleştirmesinin zorlayıcı ve rahatsız edici bir atmosfer yaratır. “Beni Sağ!” başlığı, izleyicileri derinlemesine insanî ve samimi bir eylemi mekanize etmenin toplumsal ve kişisel sonuçlarını düşünmeye davet eden bir katman ekler.
Bu çalışma, annelerin karşılaştığı çağdaş zorlukları düşündürerek, teknolojinin giderek artan etkisi altındaki bir dünyada mesafe ve yabancılaşma konularına değinir. Bu, annelik, teknoloji ve toplumsal beklentilerin kesişiminde düşündürücü bir yorum olarak hizmet eder, modernitenin insan bağlantısının en temel yönlerine olan etkisini sorgular.