In her artworks, the artist navigates the intricacies of contemporary existence through a diverse array of mediums, including drawing, painting, digital media, video, performances, and installations. Rooted in postmodernist theories, particularly poststructuralism and deconstruction, the work unfolds as a multifaceted exploration of the dynamic relationships between the body, space, and societal constructs.
The deconstructive approach employed challenges traditional paradigms, unraveling established structures to reveal inherent contradictions. The artist intricately weaves together a tapestry of conflicting elements, spotlighting the nuanced complexities of our modern lives. The use of various media creates a sensory-rich experience, inviting the audience to engage with the work on multiple levels.
Central to the narrative are societal themes and the diverse interactions of individual identities. The exploration of topics such as the feminine experience, the body, and motherhood intersects with elements of modernity, emphasizing issues of gender and identity. Through a postmodern lens, the artist prompts viewers to question established norms and consider the ever-evolving nature of identity.
The incorporation of contemporary principles is evident as the art unfolds through the human body and objects, fostering an environment that encourages diverse interpretations. The critical perspective applied to societal structures, coupled with an engagement with ecological thinking, serves as a catalyst for introspection, challenging viewers to contemplate the broader implications of their roles in the world.
In “Multidimensional Dialogues,” the artist transcends manipulated identities, employing a contraction-deconstruction approach to unveil truths beyond the surface. The work invites viewers to partake in a reflective journey, navigating the intersections of societal constructs, personal identity, and the ever-shifting landscapes of contemporary existence.
Eserlerinde, sanatçı çizim, resim, dijital medya, video, performanslar ve enstalasyonlar gibi farklı medya araçlarıyla çağdaş varoluşun karmaşıklıklarına yönelik keşifte bulunuyor. Postmodernist teorilere, özellikle de postyapısalcılık ve dekonstrüksiyon kavramlarına dayanarak, eser, beden, mekan ve toplumsal yapılar arasındaki dinamik ilişkilerin çok yönlü bir keşfi olarak ortaya çıkıyor.
Kullandığı dekonstrüktivist yaklaşım, geleneksel kalıpları sorgulayarak, köklü yapıları çözerek, içsel çelişkileri açığa çıkarıyor. Sanatçı, çeşitli çatışan unsurları ustalıkla bir araya getirerek modern yaşamın karmaşıklıklarına ışık tutuyor. Farklı medya kullanımı, izleyicilere eseri çoklu düzeylerde deneyimleme olanağı tanıyarak, katmanlı bir zenginlik yaratıyor.
Anlatının merkezinde toplumsal temalar ve bireysel kimliklerin çeşitli etkileşimleri bulunuyor. Kadın deneyimi, beden ve annelik gibi konular, modernite unsurlarıyla kesişerek cinsiyet ve kimlik meselelerini vurguluyor. Postmodern bir bakış açısıyla sanatçı, izleyicileri kurumsal normları sorgulamaya ve kimliğin sürekli evrimini düşünmeye yönlendiriyor.
Çağdaş prensiplerin kullanımı eserin insan bedeni ve nesneler aracılığıyla gelişmesiyle belirginleşiyor, farklı yorumları teşvik ederek çeşitli bir perspektif sunuyor. Toplumsal yapıları eleştirel bir bakış açısıyla işlemekle birlikte, ekolojik düşünceyle etkileşime geçerek izleyicileri kendi dünyalarındaki rolleri düşünmeye davet ediyor.
“Çokboyutlu Diyaloglar”da, sanatçı manipüle edilmiş kimliklerin ötesinde gerçekleri açığa çıkarmak için bir konstrüksiyon-dekonstrüksiyon yaklaşımı benimser. Eser, izleyicilere, toplumsal yapıların, kişisel kimliklerin ve çağdaş varoluşun sürekli değişen manzaralarının kesişimlerini keşfetme çağrısında bulunarak düşündürücü bir yolculuğa davet ediyor.